2 ci bölüm son Atatürk ve Erdoğan: Biri Harfleri Değiştirdi, Diğeri Hâlâ "Zam" Harfini Büyütüyor

 


> [DİKKAT – MİZAH İÇERİR]

Bu yazı, mizahi ve hicivsel bir dille kaleme alınmıştır. Amaç gülümsetmek, düşündürmek ve okuru farklı bir bakış açısıyla tanıştırmaktır.

Burada yazılanlar tamamen yazarın kişisel yorumları olup, hiçbir kişi, kurum veya siyasi figür hedef alınmamaktadır. Lütfen ciddiyetle değil, tebessümle okuyunuz.


Atatürk ve Erdoğan: Biri Harfleri Değiştirdi, Diğeri Hâlâ "Zam" Harfini Büyütüyor

Türkiye tarihinin iki dev ismi: Mustafa Kemal Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan. Biri “Okuyun çocuklar, kurtuluş budur” dedi. Diğeri “Okuyun ama Twitter'da paylaşmayın, RT edenin alnını karışlarım” tadında bir dönem geçirdi. Haydi gel, bu iki lideri karşılaştıralım. Ama sakın yüzünü ekşitme, çünkü burada tarih değil, tatlı sert mizah konuşacak!


1. Sabah Rutinleri: Biri Şiir Okur, Diğeri Borsa Takip Eder

Atatürk sabah erken kalkar, yürüyüşünü yapar, kahvesini içer, kitaplarını okurmuş. Erdoğan sabah namazı sonrası güne başlar, ardından toplantı, miting, tweet, canlı yayın, tekrar miting. Yani biri “uyanın çocuklar”, diğeri “uyanmasanız da ben konuşacağım” modunda.


2. Eğitim Anlayışı: Birinin Elinde Tebeşir, Diğerinin Elinde Tablet

Atatürk: Harf devrimi, millet mektepleri, Köy Enstitüleri. Erdoğan: LGS, YKS, MEB güncellemesi v5.7.1. O kadar çok sistem değişti ki öğrenciler “Hangi sınava giriyoruz?” diye Google’a danışıyor.


3. Ekonomi: Biri Fabrika Kurdu, Diğeri AVM

Atatürk: “Şeker fabrikası kurun, halk şeker yesin.”
Erdoğan: “Köprü yaptım, otoyol yaptım, geçmesen de ödersin.”

İkisi de hizmet etti ama biri üretim, diğeri tüketim odaklıydı. Hangisi daha tatlı? Şeker fabrikası mı, devasa köprü mü? Bilemedik.


4. Medya ile İlişki: Biri Gazetecilere Nutuk Attı, Diğeri Mahkeme Kağıdı

Atatürk gazetecileri çağırır, tartışır, fikir alışverişi yapardı. Erdoğan gazetecilere bazen “Siz gazeteci misiniz?” der, bazen de “Haddini bil!”
Sonuç: Gazeteciler artık “Mikrofon açık mı?” diye değil, “Telefon dinleniyor mu?” diye endişeleniyor.


5. Dış Politika: Biri Lozan’ı Getirdi, Diğeri Davos’u Terk Etti

Atatürk: “Yurtta sulh, cihanda sulh.”
Erdoğan: “One minute!”
İkisi de ses getirdi ama biri BM konuşmalarına girdi, diğeri caps’lere.


6. Kadın Hakları: Biri Seçme Hakkı Verdi, Diğeri Başörtüsüne Özgürlük

Atatürk kadınlara seçme ve seçilme hakkını Avrupa’dan önce verdi. Erdoğan ise başörtüsü yasağını kaldırdı. Biri “kadınlar seçsin”, diğeri “kadınlar örtünsün ya da örtünmesin” dedi. Kısaca biri sandığa götürdü, diğeri kamuya.


7. Oy Farkı: %51 Kazandı, %49 Perişan Oldu

Atatürk zamanında seçim yoktu ama halkı arkasına aldı. Erdoğan seçimle geldi, %51’le “tam yetki” aldı ama %49 “niye biz rezil olduk?” diye hâlâ düşünüyor. Demokrasi güzel şey ama fark sadece %1 olunca, kurunun yanında yaş da yanıyor.


8. Mizahla Bakarsak:

Atatürk’ün dönemi mizahçı çıkarmazdı, çünkü sansür vardı ama herkes anlıyordu. Erdoğan’ın döneminde mizah patladı ama anlamak için VPN ve sabır gerekiyor.


9. Google’da Aranma Trendleri

  • Atatürk için: “Atatürk ilkeleri”, “Atatürk’ün sözleri”, “Atatürk kimdir?”
  • Erdoğan için: “Zam ne zaman bitecek?”, “Elektrik neden dua ile açılıyor?”, “Çay atılınca sorun çözülür mü?”
    Google bile yorulmuş durumda: “Yeter, ben de emekliyim!” diyor.

10. En Çok Aranan Soru: Bu %49’un Suçu Ne?

Cidden neydi kardeşim? Neden 39 milyon insan, 40 milyonluk faturalarla sınanıyor? Madem %51 kazandı, niye ülkenin yarısı tedirgin? Demokrasi bu mu, tombala mı?


Sonuç: Biri Rehberdi, Diğeri Navigasyon

Atatürk: “Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız, ben tarif edeyim.”
Erdoğan: “Nereye giderseniz gidin, köprüden geçin.”
Biri istikamet verdi, diğeri otoyol. Ama yolculuk hâlâ çalkantılı.


Sen ne diyorsun? Atatürk mü Erdoğan mı? Ya da “Ben mizahçıyım, hepsi malzeme” mi diyorsun?
Yorumlar kısmına bekliyoruz.

Yazıları kaçırmak istemeyenler için: E-posta bültenimize katıl, hem gül hem düşün.
Gülümseten, düşündüren, takip ettiren bir blogda daha buluşmak üzere!


Elbette Murat! Aşağıya yazının sonuna uygun şekilde, senin tüm bloglarını tanıtan ve takip çağrısı yapan eğlenceli bir bölüm ekledim:


Bu Yazıyı Beğendiysen, Aşağıdaki Bloglarımda Daha Fazlası Var!

Eğer bu yazıda biraz güldüysen, biraz da “hmm” dediysen, seni kendi ellerimle büyüttüğüm diğer bloglara da bekliyorum:


Takip Et, Yorum Bırak, Gülmeye Devam Et!
Bu bloglar sadece bilgi vermiyor, kafa açıyor, düşündürüyor ve tebessüm ettiriyor. Sen de bu yolculukta bana eşlik et.
Takip et ki, yeni yazılar cebine gelsin. Yorum yaz ki, tek başıma gülmeyeyim!


> Not: Mizah iyileştirir. Hiciv düşündürür.

Bu yazıdan alınacaksa bir şey, o da biraz kahkaha, biraz "hmmm..."dır.

Fikirlerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.


Ayrıca diğer bloglarımı da takip ederek destek olabilirsiniz:


kilokontrolrehber.blogspot.com


mobiluygulamatavsiyeleri.blogspot.com


sagliklihayatkocu.blogspot.com


telefondanparakzn.blogspot.com


yapayzekagundelik.blogspot.com



Takip etmeyi unutmayın! Yazılar posta kutuna gelsin istersen abone olmayı da ihmal etme.


Yorumlar

Popüler Yayınlar